Kaspersky Lab cinsiyet eşitliği ve çocuklara yönelik dijital güvenlik eğitimlerine destek verdi

Kaspersky Lab, yeni Kurumsal Sorumluluk Raporunu yayınladı. Raporda şirketin teknolojik, eğitime yönelik ve yardım odaklı girişimleri anlatılıyor.

Kaspersky Lab, teknoloji sektöründe cinsiyet eşitliğinin gururlu bir savunucusu. Beceri açığını kapatacak ve sektörün bu tehditlere bakış açısını genişletecek daha çok kadına ihtiyacımız var.

Kaspersky Lab, PwC’nin Tech She Can programı ile de teknoloji alanında çalışan kadın sayısını artırmaya kararlı.

Kaspersky Lab, BT sektöründe kadınları teşvik etmesinin yanı sıra ebeveynlerin çocuklarını teknoloji yoluyla korumalarına da yardımcı oluyor. Bu çözümler arasında, ebeveynlerin çocuklarının nerede olduğunu görebildikleri Kaspersky Safe Kids uygulaması yer alıyor. Çocuk yabancı bir yere gittiğinde de uygulama bildirim gönderiyor. Kızını takip edebilen ve bulunduğu yere gidip alan Lida’nın korkuları böylece yatıştı.

Kaspersky Lab ayrıca çocukların internetteki güvenliği hakkında farkındalık yaratmak için düzenli Safe Kids organizasyonları düzenliyor. Johannesburg ve Cape Town’un yanı sıra Doğu Asya’da bazı yerlerde 7 ila 13 yaşlarındaki çocuklara, hem gerçek hem de sanal dünyada tehlikeli olabilecek durumlara karşı kendilerini nasıl koruyabilecekleri öğretildi.

“Şirketimizin 21 yıllık tarihinde bir çok açıdan büyük aşamalar kaydettik. Kurumsal sosyal sorumluluk bunlar arasından en çok fark edilen olmayabilir fakat kurumsal kültürümüzün gelişmesi için halen çok büyük önem taşıyor. Şirketimizin dışındaki dünyayı daha güvenli ve daha iyi bir yer haline getirmek için katkıda bulunmamızı sağlıyor. Ücretsiz güvenlik çözümleri sunmak veya çocuklara internet güvenliği hakkında eğitim vermek gibi kendi iş kolumuza yakın projelere odaklansak da cinsiyet eşitliği ve STEM (bilim, teknoloji, mühendislik, matematik) eğitimini teşvik eden projelerimiz de bulunuyor.” diyen Kaspersky Lab CEO’su Eugene Kaspersky, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Yalnızca genel merkezimizde yaptığımız çalışmaların değil, tüm dünyadaki ofislerimizde yürütülen yerel gönüllü programlarının ve diğer yardım girişimlerinin sonuçlarını paylaşmaktan da ayrıca mutluluk duyuyorum.”