
Basingstoke, Birleşik Krallık – Wales Lampeter Üniversitesi ile Trinity Üniversitesi College Carmarthen’in birleşmesi ile Kasım 2010’da kurulan Wales Trinity Saint David Üniversitesi (UWTSD), Güneybatı Galler ve Londra’da kampüsleri olan, Galler’in kraliyet fermanıyla kurulmuş en eski üniversitesidir. Teknoloji destekli öğretim konusunda öncü olan UWTSD, altyapısına büyük bir yatırım yaptı ve eğitim deneyiminde dönüşüm yaratmak için iddialı bir yenileme programına başladı. Sony ile iş ortaklığı, geleneksel amfilerden ve oditoryumlardan, yeni katılım ve başarı düzeylerini destekleyen, ortak çalışmaya yönelik, interaktif bir ortam sunan, son teknoloji ürünü öğretim alanlarına geçişi hızlandırdı. Basingstoke Birleşik Krallık Wales Lampeter Üniversitesi
Arka plan
Üniversite, 2015’te, teknoloji destekli ve ortak çalışmaya yönelik eğitimde yeni bir kıstas oluşturmak için öğretim deneyimini yeniden tasarlama çalışmalarına başladı.
Zorluklar
Üniversiteler, rekabetçi Yüksek Öğretim ortamında, gelişmenin, öne çıkmanın, ayrıca gelecek nesil öğrencileri ve eğitmenleri bünyelerine çekmenin yollarını arıyor.
Wales Trinity Saint David Üniversitesi Teknoloji Destekli Öğretim İcra Başkanı Lyndon Shirley konuyla ilgili olarak “UWTSD’deki pedagojik yaklaşımımız, öğrencileri öğretim yolculuğunda aktif, sorumlu katılımcılar konumuna yerleştiren bir model uygulamaktır. Öğrencilerimizin kendi alanlarına ‘hakim’ olmalarını istiyoruz ve ‘teknolojiden’ daha fazlasını sunan bir çözüme ihtiyacımız vardı; çözümün öğretim deneyiminin tamamına yardımcı olması gerekiyordu” dedi.
Shirley konuşmasına şöyle devam etti: “Öğrencilerin internet kaynaklarını, uzman yazılımları veya video kayıtlarını analiz, tartışma, karşılaştırma, ayrıca bilgiyi ve anlayışı geliştirecek başka yapıcı etkinlikler için derslere getirmesine olanak sağlayacak, ortak çalışmaya yönelik bir ekosistem oluşturmak istiyorduk. ‘Tahtaya yaz-anlat’ yaklaşımından uzaklaşmak, eğitmenlerin öğretim ortamında kolaylaştırıcı ve rehber görevi üstleneceği anlamına geliyordu. Bunun için de devasa boyutta bir değişiklik yönetimi gerekiyordu. Personel geliştirme süreci, doğrudan (kıdemli yönetimin desteklediği) öğrenci personel geliştirme komitesi tarafından yürütüldü.
Sony’nin Sunduğu Çözüm
İlk kavram kanıtlamadan özel olarak uyarlanmış nihai teklifin tüm kampüslerde devreye sokulmasına kadar, Sony Vision Exchange çözümü, UWTSD ile iş birliği içinde geliştirildi. Sezgisel, ölçeklenebilir ve esnek çözüm, şunlar kullanılarak Yüksek Öğretim ihtiyaçlarına ve UWTSD’nin pedagojik şartlarına göre özel olarak tasarlandı:”Bilgileri ve fikirleri sınıfla çabucak ve kolayca paylaşabilmek çok faydalı oldu. Sony Vision Exchange kullanırken en sevdiğim özelliklerden biri mobil uygulama.”
Joshua Light.
SA1’deki yeni alanların tasarımı, temel esneklik prensibi üzerine kuruldu. Böylece taşınabilir masalar, koltuklar ve kümeler içeren yapılandırılabilir ve uyarlanabilir bir sonuç ortaya çıktı. Sony’nin Vision Exchange çözümü gibi eğitim teknolojileri de yeni öğretim ortamını yönlendirmek ve desteklemek için aynı ölçüde esneklik sağlıyor.
Eğitmen, her cihazı kolayca “yansıtabiliyor” ve kontrolündeki basit sürükle-bırak hareketleriyle içerikleri odadaki diğer gruplarla veya ana sunum ekranında paylaşabiliyor. Çözüm, başka yerlerde bulunan katılımcıların tartışmaya katılmasını ve coğrafi konumdan bağımsız olarak sorunsuz şekilde içerik paylaşmasını da sağlayabiliyor; böylece bilgi paylaşımı, yaratıcı diyalog ve üst düzey düşünce teşvik ediliyor.
Bugüne kadar alınan sonuçlar
Daha önce erişilebilir olmayan bir dizi kaynağın eğitim senaryosuna dahil edilmesiyle, katılımcıların çok çeşitli kaynakları ve araçları farklı senaryolarda paylaşabilmesini sağlayan, yeni bir fırsat da ortaya çıktı. Bu fırsat, üniversite personelinde yeni bir coşku uyandırdı.
Öğrencilerin yanıtı zaten her şeyi anlatıyor:
Sony’nin seçilmesinin nedeni
Lyndon Shirley sözlerini şöyle noktaladı: “Sony, en başından bu yana, eğitimin geleceği ile ilgili olarak bizimle aynı vizyonu paylaştı. Düşündüğümüz birçok teknoloji iş ortağı arasında Sony’nin, bize uygun olabileceğini hissettiğimiz araçları ve teknolojileri sağlayacağını çabucak anladık. Hemen bu teknolojiyi seçmek yerine, ortak amacımız hep öğretim sonuçlarını geliştirmek oldu.”